12 Temmuz 2010



Son durumlarını bilmemekle birlikte gecen gun Taksim meydanındaki eylemleri sonrası kendilerini bir kez daha haksız buldum...

Bi babanın evlatlarını ayırması niteliginde sığ da olsa söz konusu durumu tanımlayan tabirle, devletin (k)ayırdıklarından ki en ayrılmışı memurdur bunların ve daha bi ayrılmış evlat olan bi memurun çocuğu olmamın durumla ilgisi yok değildir elbet...
ama her şey bi yana ortaya koyulanın biraz da sağlama alınmış koltuğu kaybetmeme dirayetinden kaynaklandığını düşünüyorum... vaktiyle cok benzerlerini tarih yazmıştır... bu Rauf Denktaş`ın kıbrısın sahibi olmasına ya da arabada otururken ilk frende öne yapısmaya benziyor... insanlar mutsuz degillerse-ki mutlu da olmayabilirler- konumlarını korumak istiyorlar... aferin...

medya da cok seviyor aslında bu tip seyleri... cok fazla görmedi karşı koymayı ne de olsa... kim konuşsa en güzelinden, susturmuştuk ne guzel... vaktiyle zonguldaktan -madenden- ankaraya yurumuslerdi insanlar da butun ulke agzı acık izlemisti... onun gibi...

bi lafım yok da..

öteki yandan karşı komşu tedaş işçisi arkadaşının aldığı gibi yazlık alamayıp ailesini icinde yasatamadıgı duygusuna karsılık kıştan yazılınmış bi öğretmen kampı denk getirmek umudu bitmez içinde onun...

kredi kartının hesap kesim tarhleridir evindeki alışverişleri belirleyen...

ya da eve alınacak uydu icin gezilmis 46 televizyon tamircisidir en guvenilen satıcılar...

11 yasındaki oğlanı istemeye istemeye , ağlata ağlata yatılı okula göndermekden acayip keyifler almaz da alır gibi yapar, köyünde ortaokul olmadığından...

geceleri de çok huzurlu uyumayan ama uyurmuş gibi yapan babam...

1 Yorum:

Anonymous Adsız dedi ki...

belki iletişimsizliktir bazı şeyleri anlamakta geç kalınan,belkide hayatı birlikte anlamaya başlamaktır ,bir gece oturup sabaha kadar konuşmaktır belkide anlaşılmak anlamak.

6 Aralık 2012 10:49  

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa